Hürriyet

18 Ekim 2014 Cumartesi

Mucizenin adı: ZEYTİNYAĞI

                                                 
                                         




                                            
     Dün Aydın’a gittiğim zaman Aydın belediye binasının ön tarafındaki meydanda bir hareketlilik gördüm ve hemen yaklaştım. Meğer ‘’Zeytin ve Zeytinyağı hasat Şenliği’’ hazırlıkları yapılıyormuş. Hemen stantlara elimde fotoğraf makinemle yaklaştım.Hem sohbet ettim, hem de fotoğraf çekimleri yaptım. Buradaki görevli kişilerden de çok güzel bilgiler aldım. Bir Nazillili olarak zaten hayatımız zeytinyağ üzerine kurulu olduğu için  zeytinyağını bu özellikleriyle değil de  üretim aşamaları ve ürün çeşitliliği üzerine bilgiler aldım.
     Bir zamanlar televizyonda ‘’Lorenzo’nun yağı’’ isimli bir flim izlemiştim.Çaresi olmayan hastalığın pençesindeki çocuklarını zeytinyağıyla iyileştirme mücadelesi veren  bir ailenin öyküsünü anlatıyordu. Bu flimden  yola çıkarak,ayrıca çocukluk anılarımın arasında zeytinyağının yer aldığı bölümler olması nedeniyle böyle bir yazı hazırlıyayım dedim.
     Önce üretim miktarlarından kısaca söz edeyim. Türkiye ,Dünya zeytin alan varlığının yüzde 8.6’sına,üretiminin de yüzde 9.3’üne sahip bir ülke. Aydın ise Türkiye zeytin alan varlığında yüzde 17.7,toplam dane üretiminde yüzde 26 ile ilk sırada, zeytinyağ üretiminde ise yüzde 29 ile 2. Sırada yer almakta.
Türkiye ,dane üretiminin yüzde 78’ini sırasıyla Aydın,İzmir,Manisa,Muğla,Balıkesir,Bursa ve Çanakkale’den elde etmekte.
     Zeytinyağ,katkısız olarak,hiçbir kimyasal işlem görmeden,sıkıldığı anda bile tüketilebilen bir yağdır. Bu cümleyi yazınca aklıma hemen çocukluğumda  ayak yağı olarak belirtilen yağın elde edilişi geldi. Gerçekten de  çuvalların içine konan zeytinler  temiz lastik çizmelerle çiğnenerek yağ çıkarılıyordu ve bu yağın en büyük özelliği sıkılınca komşulara da biraz verilerek kuru incir batırılarak yeniyordu.
     Gelelim zeytinyağının özelliklerine ve yararlarına. Öncelikle şunu belirteyim. Nazilli Türkiye’de en uzun ömürlü insanların yaşadığı yer.(100 yaşın üstündeki insan sayısı Türkiye’deki başka yerleşim yerlerine göre çok fazla.)Nazilli’de her şeyde zeytinyağı tüketiyoruz. Pasta,börek,tatlı,kurabiye,kızartma  yapımında bile zeytinyağı kullanıyoruz. Zeytinyağlı yemeklerimiz çok lezzetlidir. Etli yemeklerde bile zeytinyağının lezzetini alabilirsiniz. Hele sabah kahvaltısında bir tabağa zeytinyağ koyun,üzerine kırmızı pul biber koyun, ekmeği bandıra bandıra yiyin. İsterseniz kekik te koyabilirsiniz. Salatalarınızda da rahatlıkla zeytinyağını kullanabilirsiniz.
     Zeytinyağı öncelikle kolesterol içermemektedir.Aynı zamanda kolesterolü azaltmakta da yardımcıdır.Kalp hastalıkları riskini azaltır.A,D ve K vitamini yönünden zengindir ve kanser hastalığı ile ilişkilendirilmiş serbest radikallere karşı koyan antioksidanlar bakımından iyi bir kaynak olmak özelliğini taşır. Kolesterolden dolayı oluşan safra taşlarına karşı da koruyucu bir rol oynama özelliği vardır.Hazmı kolaylaştırıcı etkisi vardır. Örneğin  bağırsak problemlerinden dolayı kabızlık probleminiz varsa akşamdan zeytinyağının içine 2-3 tane kuru incir koyup sabah aç karnına tüketin. Bir-iki gün devam edin çok faydası olduğunu göreceksiniz.Zeytinyağ ayrıca iyi bir enerji kaynağıdır.
Çocukluğum yine burada devreye girdi. Çok kötü bir şekilde düşmüştüm.Bacağım boydan boya yüzüldü.Hem ağlıyorum hem de eve gidince annemden duyacağım laflar ve neden dikkat etmiyorsun diyerek yiyeceğim dayağı düşünüyorum. Yanıma bir teyze geldi. Ağlama kızım,hemen eve git annen zeytinyağ sürsün dedi. Anneme söyler miyim, kendim sürdüm ve bir tülbentle bağladım. Annem halimden anladı tabi ki ama bir şey demedi,zaten cezamı kendim çekiyorum. Ertesi günü  kızarmış ve kanamış olan bacağım kararmış ve hemen kabuklanmaya başlamıştı. Yine bir gün kucağımda 8 aylık oğlumla dururken arı geldi,ikimize de soktu. Tabi ki ne yaptık? Hemen zeytinyağı.  Çocuklar küçükken düştüklerinde sıyrılan yerlerine zeytinyağı, daha bebekken düşüp dudağını patlattığında da yine zeytinyağı.
İşte böyle sevgili dostlar. Aydın’a gittiğimde gördüğüm bir şenlikten birden bire bu yazı ortaya çıktı.Aslında daha yazacak o kadar çok  şey var ki.Eh onları da daha sonra yazar devam ederim.
Herkese sağlıklı günler diliyor, sofranızdan zeytinyağını eksik etmeyin diyorum.
    




                                                          Zeytin silkme makinesi





























 Sultanhisar Ziraat Odası başkanı bey, Kavaklı Köyünün zeytinlerinin 2.5-3 kg. dan 1 kg.  yağ çıktığını söyledi. Bildiğimiz kadarıyla  ovalık yerde 7-8 kg. zeytinden 1 kg. yağ, bayır yerlerdeki ağaçlardan da 4 kg. zeytinden 1 kg. yağ çıkıyormuş.










Zeytinyağlı iri bamya yemeği


Malzemeler: Yarım kilo iri taze bamya, 1 kuru soğan, 1 tane iri domates, zeytinyağ, kırmızı toz biber, 1 tatlı kaşığı domates salçası, ekşi ( limon suyu,nar ekşisi, goruk suyu  vb.) tuz,

Yapılışı: İlk önce bamyalar tepeleri kesilmeden yıkanıp kuruması için bir süzgüye konup bekletilir.


Daha sonra tepeleri düz kesilerek  dilim dilim doğranır.


Bir tencereye zeytinyağ konup incecik kuru soğan doğranıp biraz sarartılarak içine doğranmış domates konur. Biraz da bu şekilde pişirilerek içine kırmızı biber, salça, ekşi ve sıcak su karıştırılarak kaynatılır. Su kaynayınca  bamyalar atılır, bir  defa karıştırılır, tencerenin kapağı  kapalı olarak bir taşım kaynatılır. Sonra kapağı açılır,kısık ateşte hiç karıştırmadan pişirilir. İndirilince tuzu konur,hafifçe karıştırılır. Soğuduktan sonra buzdolabına konur, soğuk servis yapılır. İsterseniz sıcak olarak ta yiyebilirsiniz ama bu iri bamya soğuk güzel oluyor.

Not: Ben bamyaları doğramadan önce tencerede kavurma ve suyunu kaynatma işlemini yapıyorum. Daha sonra bamyaları doğruyor,kaynayan suyun içine hemen atıyorum.İsterseniz domatesi rendeleyebilirsiniz. Bu yemekte püf noktası karıştırılmadan pişirilmesi.Arada sadece tahta kaşıkla üstten çok hafif bastırabilirsiniz.

Bu tarifi yayınladıktan sonra  ADÜ'de Doçent Doktor Samet Kafkas bey  bana bir yorum göndermiş.(Facebook sayfama).O yorumu aynen buraya yazıyorum. Eminim sizin de ilginizi çekecektir.

'' Nazilli Köylüsü Teyzem her zaman bir avuç nohut ekleyin dedi Nazilli pazarında...Daha sonraki öğünde yerken,bekeleyen bamyada oluşan salyalanmanın önüne geçermiş...Denedim...Doğru !!! Bilgiye ve Bilgeye hürmet etmek , şapka çıkarmak gerek...''